paylaş
FaceBook

Nafile namazlar Allah’a yaklaştırır
Nafile ibadetler, kulu Allah’a yaklaştırır ve kişinin Cennetteki mertebelerini yükseltir.

Nafile namazlar önemlidir ve sahibini cennete götüren amellerdendir. Ayrıca kişinin ahiretteki hesabının kolay olmasına da vesiledirler.
Resulullah sallallahu aleyhi vesellem: “Her gün, farzdan başka Allah rızası için on iki rekât nafile namazı kılan her Müslüman kul için Allah-u Teâlâ mutlaka cennette bir köşk yapar.” (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai) buyurmuştur.

Yukarıdaki hadisin rivayetinde Ebu Davud, şu cümleyi ekledi: "...Öğleden önce dört, sonra iki, akşam namazından sonra iki, yatsı namazından sonra iki ve sabah namazından evvel iki rekât..." (Ebu Davud) buyurmuştur.

Nafile namazların, kıyamet gününün dehşetli anında hesap verirken zor durumda kalan sahibinin imdadına yetişeceğini de yine Resulullah (s.a.v) Efendimiz haber vermiştir: “Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli, onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa Azîz ve Celîl olan Rabb'i: ‘Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız?” der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir.” (Tirmizî, Salât, 188)

Kimisi her gün belli vakitler içerisinde; kimisi sene içerisinde güneş tutulması ya da deprem gibi doğal hâdiselerin meydana gelmesiyle; kimisi de tövbe niyetiyle veya yolculuğa çıkmak gibi durumlarda yahut ihtiyaçların giderilmesi gibi sebeplerle kılınan, kulu Allah’a yaklaştıran 15’e yakın nafile namaz vardır. Bunlardan en çok bilinenleri teheccüd namazı, tövbe namazı, evvabin namazı, hacet namazı, tesbih namazı ve istihare namazıdır.

Biz ise bunlardan “Duhâ” namazının faziletinden bahsedeceğiz.

Duhâ namazı kılana Cennette köşk var!

Duhâ, Arapça bir kelime olarak lügatte, “güneş isabet etmek, terletmek, kuşluk yemeği yemek” manalarına gelir. “Dahvetun” kelimesi günün ilerlemesi, güneşin biraz yükselmesi manasına; Duhâ kelimesi ise kuşluk vakti, gün aydınlığı manalarına gelir.

Duhâ namazı; güneş doğduktan yaklaşık kırk dakika sonrasından itibaren başlayıp zevâl vaktine yani öğle namazına yaklaşık 40–45 dk. kalana kadarki zaman içinde kılınan, fazileti çok nafile bir namazdır.

Duhâ namazı, güne hayırla başlamak isteyenler için büyük bir fırsat olup günahların bağışlanmasına da vesiledir.
Hazreti Resulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “İki rekât duhâ namazına devam edenlerin günahları, denizköpükleri kadar çok olsa da bağışlanır.” (İbn Mace, Tirmizi)

Ebu Hureyre radıyallahu anhu: “Resulullah sallallahu aleyhi vesellem bana, 'her ay üç gün oruç tutmamı, iki rekât Duhâ namazı kılmamı ve uyumadan önce Vitir namazı kılmamı öğütledi.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud) diye rivayet etmiştir.

Ebu Zer radıyallahu anhudan rivayetle, Resulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Her birinizin, her eklem yerinin bir sadakası vardır. Her ‘Subhanellah’, bir sadaka yerine geçer. Her ‘Elhamdulillah’ bir sadakadır. Her ‘Lâ ilâhe illâllah’ bir sadakadır. Her ‘Allah-u Ekber’ bir sadaka olur. İyiliği emretmek bir sadaka, kötülüğe mani olmak bir sadakadır. Onun kıldığı iki rekât Duhâ namazı, bütün bunları karşılar." (Müslim)

Farzları yerine getirip haram ve helâllere dikkat ettikten sonra, Duhâ namazını devamlı kılmak, insanı cennete ulaştıran amellerden birisidir.

Bu hususta Taberani şu hadisi rivayet eder: “Cennette Duhâ kapısı denilen bir kapı vardır. Kıyamet günü bir münadi şöyle seslenir; Ey Duhâ namazı kılanlar nerdesiniz? İşte gireceğiniz kapı burasıdır, Allah-u Teâlâ’nın rahmetiyle buradan içeri giriniz." (Taberani)

Yine Taberânî “Mu'cemü'l-Kebir” adlı eserinde Ebu'd-Derdâ (ra) yoluyla Peygamber Efendimizin sallallahu aleyhi vesellemin şöyle dediğini naklediyor: “Kim iki rekât Duhâ namazı kılarsa o kimse gafil kimselerden olmaz. Kim Duhâ namazını dört rekât kılarsa Allah'a ibadet eden kimselerden olur. Kim bu namazı altı rekât kılarsa o gün ona Duhâ namazı olarak kâfi gelir. Kim yine bu namazı sekiz rekât kılarsa Allah o kimseyi kendisine itaat eden kimselerden kabul eder. Ve kim ki bu Duhâ namazını on iki rekât kılarsa Allah ona Cennet'te bir köşk yapar.” (et-Tahtavî, 321)

Duhâ namazının fıkhî hükmü

Duhâ (Kuşluk) namazının fıkhî hükmüne gelince, Hanefî ve Şafiî mezhebine göre, Duhâ namazı menduptur. Duhâ namazı, en az iki, en çok da on iki rekât olarak kılınır. Toplam sekiz rekât kılınması daha faziletlidir.

Büyük muhaddis Hâkim, bu konuda şöyle demiştir. “Ben, hadis hafızı olan, kuvvetli ilim sahibi hadis imamlarıyla arkadaşlık ettim. Onların, bu konudaki haberlerinin sıhhatli olması sebebiyle, Duhâ namazını dört rekât kıldıklarını gördüm. Ben de aynı görüşteyim.” (Tahtavî, 321)

Öte yandan âlimler, Duhâ namazını devamlı kılmanın mı, yoksa zaman zaman kılmanın mı faziletli olduğu konusunda değişik görüşler beyan etmişlerse de tercih edilen görüş, devamlı kılmanın faziletli olduğudur.

GÜLİSTAN